Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2025
Hasta Hakları

Tıbbi tedavi almak için Türkiye'ye gelmeden önce bilmeniz gerekenler nelerdir?


Dr. Hüseyin Afşın İlhan, Av.


Türkiye, son yıllarda sağlık turizmi için önemli destinasyonlardan biri haline gelmiştir. Dünya çapında giderek artan sayıda kişi, en son sağlık teknolojisinden, rekabetçi fiyatlardan ve ünlü Türk misafirperverliğinden yararlanmak için Türkiye'yi ziyaret ediyor.

Elbette Covid-19 pandemisi son iki yıldır hasta girişini önemli ölçüde yavaşlattı. Ancak artık sınırlar açık ve Türkiye'de tedavi olmak isteyenler biletlerini çoktan aldılar. Bu nedenle, bu fırsatı değerlendirerek Türkiye'deki hasta haklarını ve bir Türk sağlık kuruluşu ve sağlık hizmetleri aracısı ile anlaşma yaparken nelere dikkat edilmesi gerektiğini tartışmak istiyorum.

  1. Özetle Türkiye'de Hasta Hakları

İster yabancı ister yerli olsun, tüm hastalar Türkiye'de belirli haklara sahiptir. Hasta Hakları Yönetmeliği bu hakları tanımaktadır. Kanuna göre, Türkiye'de hastalar aşağıdaki haklara sahiptir:

  1. Sağlık hizmetlerinden adalet ve hakkaniyete uygun olarak yararlanma hakkı: Hastalar, sağlık hizmetlerinden ihtiyaçları doğrultusunda ve hakkaniyete uygun olarak yararlanma hakkına sahiptir. Yönetmelikte belirtilen sağlık hizmetleri koruyucu sağlık hizmetlerini de kapsamaktadır.
  2. Bilgi talep etme hakkı: Bu hak, hastaların bir sağlık tesisi tarafından sunulan tıbbi hizmetlerle ilgili tüm bilgileri talep edebilmelerini sağlar. Sağlık hizmeti sunucuları, nitelikli personelden oluşan bir danışma masası kurmakla yükümlüdür.
  3. Başka bir sağlık hizmeti sağlayıcısını seçme veya değiştirme hakkı: Hastalar sağlık hizmeti sağlayıcısını özgürce seçebilir. Aynı şekilde, hastalar sağlık hizmeti sağlayıcılarını değiştirmeyi de seçebilirler. Ancak, bazı istisnalar geçerlidir: İlk olarak, eğer doktor sağlık hizmeti sağlayıcısındaki bu değişikliğin hastanın hayatını tehlikeye atabileceğine inanıyorsa, hastayı bilgilendirmelidir.  İkinci olarak, eğer doktor hastanın bir sağlık kuruluşundan diğerine nakledilmesinin hayati tehlike yaratacağına inanıyorsa, hastanın başka bir sağlık kuruluşuna nakil talebine karşı çıkabilir.
  4. Hekim seçme ve değiştirme hakkı: Hastalar tedavi görecekleri hekimleri tanıma hakkına sahiptir ve hekimler hakkında bilgi talep edebilirler. Sağlık hizmeti sunucuları, hekimlerin isimleri, görevleri ve nitelikleri de dahil olmak üzere gerekli tüm bilgileri hastalara sağlamakla yükümlüdür. Benzer şekilde, hastalar başka hekimlere geçme veya başka hekimlerden konsültasyon talep etme hakkına sahiptir.
  5. Tıbbi standartlara uygun teşhis, tedavi ve bakım alma hakkı: Sağlık hizmeti sunucuları tüm teşhis, tedavi ve tedavi sonrası bakım hizmetlerini güncel tıbbi uygulamalara uygun olarak modern teknoloji ile sunmalıdır. Teşhis, tedavi ve diğer hizmetler tıbbi standartlara ve yasalara uygun olmalıdır. Örneğin, Türkiye'de ötanazi yasaktır.
  6. Tıbbi tesiste uygun tıbbi bakım alma hakkı: Sağlık kuruluşundaki personel hastaya uygun tıbbi bakımı sağlamak zorundadır. Bu ilke doğrultusunda, terminal dönemdeki bir hasta, acı ve üzüntüyü azaltacak uygun ilaçları alma hakkına sahiptir.
  7. Mahremiyet ve gizlilik hakkı: Sağlık hizmeti sunucuları hastalarının mahremiyetine saygı göstermelidir. Bu bağlamda, sağlık hizmeti sunucuları teşhis ve tedavi sırasında makul bir mahremiyete riayet etmeli ve tıbbi bakım ve tedaviye katılım sırasında ilgisiz kişilerin bulunmasına izin vermemelidir.  Aynı şekilde, sağlık hizmeti sunucuları tüm hasta bilgilerini gizli tutmalı ve yasal veya ahlaki ilkeler uyarınca ifşa etmek için geçerli bir neden olmadıkça hastaların rızası olmadan ifşa etmekten kaçınmalıdır. Örneğin, size Covid-19 hastalığı teşhisi konulması halinde, sağlık hizmeti sunucusu sizi Sağlık Bakanlığı'na bildirmelidir.
  8. Fiziksel bütünlük hakkı: Bu ilke, kişinin bedeni üzerindeki mutlak otoritesine en üst düzeyde vurgu yapan yönetmelikteki diğer birkaç ilkeden biridir. Bu ilke uyarınca, yasalar aksini öngörmedikçe, hiç kimse rızası olmaksızın veya rızasına aykırı olarak kişinin vücut bütünlüğüne müdahale edemez.
  9. Rıza Şartı: Bir sağlık kuruluşunun bir hastayı rızası olmadan tedavi edemeyeceği temel ilkedir. Bu ilke çeşitli istisnalarla birlikte gelir: Hasta iletişim kuramıyorsa ve vasileri veya yasal temsilcileri mevcut değilse, rıza şartı göz ardı edilebilir. Bu istisna özellikle tıbbi acil durumlarda geçerlidir.
  10. Tedaviyi reddetme hakkı: Yasalar aksini gerektirmedikçe, hastalar tedaviyi reddetme veya devam eden bir tedaviyi durdurma hakkına sahiptir. Böyle bir durumda, sağlık kuruluşu tedaviyi reddetmenin olası tehlikelerini hastaya veya yasal temsilcilerine açıklamalı ve hastanın veya yasal temsilcilerinin yazılı onayını almalıdır.
  11.  Alışılmışın dışında tedavi yöntemlerininbenimsenmesi : Geleneksel tıp uygulamasının herhangi bir olumlu sonuç vermemesi halinde, önerilen alternatif yöntemin daha önce hayvanlar üzerinde denenerek faydalı olduğunun anlaşılması ve hastanın alternatif tedaviye rıza göstermesi halinde, sağlık hizmeti sunucusu alternatif tedavi yöntemlerini benimseyebilir. Buna ek olarak, alternatif tedavi yöntemleri ancak alternatif yöntemin geleneksel tıbba göre hastanın sağlığını daha da kötüleştirmeyeceğinin muhtemel olması halinde uygulanabilir.
  12. Güvenli bir ortamda tedavi görme hakkı: Sağlık hizmeti sağlayıcıları tesislerde güvenliği sağlamak zorundadır.
  13. Dini tesislere erişim hakkı: Sağlık hizmeti sunucuları, hastaların dini faaliyetlerini yerine getirebilmeleri için makul tedbirleri almakla yükümlüdür. Ayrıca, hastalar, din adamlarının varlığı tıbbi tedaviye müdahale etmediği ve tesislerdeki diğer kişileri rahatsız etmediği sürece, dini inançlarına göre din adamlarının bulunmasını talep etme hakkına sahiptir.
  14. İnsani muamele hakkı: Bu hak, hastalara sağlık tesisinde kaldıkları süre boyunca huzur sağlamayı amaçlamaktadır. Tesis, hastaların kişisel değerlerine uygun olmalı ve gürültü dahil her türlü kirlilikten arındırılmış olmalıdır.  Ayrıca, sağlık kuruluşundaki personel, özellikle hastaları sağlık durumları ve tedavilerinin bir parçası olarak atılacak adımlar hakkında bilgilendirirken hastalara nazik ve şefkatli bir şekilde yaklaşmalıdır.
  15. Bir kişi tarafından refakat edilme ve ziyaretçi kabul etme hakkı: Hastalar, sağlık kuruluşunda kaldıkları süre boyunca arkadaşları ve aileleri tarafından refakat edilme hakkına sahiptir. Ayrıca, sağlık hizmeti sağlayıcıları hastaların kaldıkları süre boyunca ziyaretçi kabul etmelerine izin vermelidir. Ancak doktorlar, refakatçi ve ziyaretçilerin varlığı hastanın sağlığını tehlikeye atacaksa bunlara izin vermeyebilir. Günümüzde birçok sağlık kuruluşu Covid-19 salgını nedeniyle ziyaretçilere izin vermemekte veya refakatçi sayısını sınırlamaktadır.
  16. Şikayette bulunma hakkı: Bir sağlık hizmeti sağlayıcısı hastanın yukarıdaki haklarına uymazsa, hastanın Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulunma hakkı vardır. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (“SABİM”) hasta şikayetlerini almak ve işleme koymakla görevli birimdir. Hastalar “184” numaralı telefonu arayarak veya“sabim@saglik.gov.tr” adresine e-posta göndererek SABİM'e ulaşabilirler. Bu iletişim kanalları normalde Türkçe konuşan hastalara hizmet vermek üzere tasarlanmıştır. Bakanlık, dil engelini ortadan kaldırmak amacıyla Almanca, Arapça, İngilizce, Rusça, Farsça ve Fransızca dillerinde yapılacak şikâyetler için özel bir telefon hattı tahsis etmiştir. Bu numara “+90 850 288 38 38 ”dir. Bu nedenle, Türkçe bilmeyenlerin bu numarayı aramaları tavsiye edilir; operatörler sizi ilgili birime bağlayacak ve ardıl tercümeler sağlayacaktır.


  1. Yabancı Hastalara Özel Güvenceler ve Tavsiyeler


Türkiye Cumhuriyeti, sağlık turizminde başlıca destinasyonlardan biri olmayı hedeflemektedir.  Bu nedenle, sağlık turizmi sektörü Türkiye'de düzenlenmiştir. Sektörü düzenleyen yasal çerçeve Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmeliktir (“Sağlık Turizmi Yönetmeliği”). Sağlık Bakanlığı, Sağlık Turizmi Yönetmeliği'nde belirtilen standartlara uyduklarından emin olmak için sağlık hizmeti sağlayıcılarını ve aracılarını düzenli olarak denetlemektedir.


Sağlık turizmi sektöründeki aracılar, bir hasta ile sağlık hizmeti sağlayıcısı arasında kolaylaştırdıkları her sözleşme için komisyon karşılığında sağlık hizmeti sağlayıcılarının hizmetlerini tanıtmaları anlamında bir broker gibi çalışırlar. Ancak hastalar için konaklama ve ulaşım gibi seyahat düzenlemeleri yapmaları anlamında bir seyahat acentesi olarak da çalışırlar.


Öncelikle, Türkiye'deki her kuruluşun Türk sağlık turizmi sektöründe faaliyet göstermesine izin verilmemektedir. Sağlık hizmeti sağlayıcısı veya aracısı olarak faaliyet göstermek isteyen kuruluşların Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat alması gerekmektedir ve ruhsat almak için belirli standartlara uyulması gerekmektedir. Hem sağlık hizmeti sunucuları hem de aracılar için geçerli olan bu standartlar Sağlık Turizmi Yönetmeliği'nde belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı, ruhsatlı sağlık hizmeti sağlayıcıları ve aracılarının listesini zaman zaman revize etmektedir. Bu nedenle, bir aracı ve/veya sağlık hizmeti sağlayıcısı ile çalışmaya karar vermeden önce, aracı veya sağlık hizmeti sağlayıcısının gerekli lisansa sahip olup olmadığının kontrol edilmesi önemle tavsiye edilir. Hastalar, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan listeleri kontrol edebilir veya “+90 850 288 38 38” numaralı telefonu arayarak aracı veya sağlık hizmeti sağlayıcısının bakanlığın listesinde yer aldığını doğrulayabilir.


Ruhsatlı bir sağlık hizmetleri sağlayıcısı ve ruhsatlı bir aracı ile çalışmanın ilk avantajı, ruhsat alabilmek için Sağlık Turizmi Yönetmeliği'ndeki standartlara uymayı taahhüt etmiş olmalarıdır. Örneğin, bir sağlık hizmeti sağlayıcısı, tesislerinde hizmet sağlayıcı ile hasta arasındaki tüm iletişimi yürütmekle görevli bir uluslararası hasta birimi kurmalıdır. Bu tesiste çalışanlar, yabancı dil yeterliliği gibi belirli uygunluk kriterlerini karşılamalıdır. Ayrıca, yalnızca ruhsatlı sağlık hizmeti sağlayıcıları ve aracıları pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde bulunabilir ve pazarlama faaliyetleri sırasında sağladıkları bilgilerde kesinlikle doğru olmak zorundadırlar.


Ruhsatlı bir sağlık hizmeti sağlayıcısı ve ruhsatlı bir aracı ile çalışmanın ikinci avantajı, Sağlık Bakanlığı'nın bunları yakından izlemesi ve bir hasta tarafından yapılan haklı bir şikayet durumunda ruhsatlarını kaybedebilmeleridir. Öte yandan, bir hasta ruhsatsız bir aracı ile anlaşmaya karar verirse, örneğin hizmetlerin yerine getirilmemesi durumunda, daha sonra şikayetlerine cevap verecek kimseyi bulamayabilir çünkü kuruluş ortadan kaybolabilir. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, yabancı hastaların Türkiye'ye tedavi olmak için geldiklerinde gönül rahatlığı istiyorlarsa, lisanslı sağlık hizmeti sağlayıcıları ve lisanslı aracılarla çalışmalarının çok daha güvenli olduğunu söylersem yanılmış olmam.